30 Ocak 2011

Gri Tonlar.....

Gök kuşağı yağmurdan sonra ..inanılmaz etkileyiciydi benim için ...okyanusun derinliğinde .....
Ya bu grinin tonları ...güneşin kayboşuşundan sonraki o çokluğun içinden yalnızlık hissederiz ya öylesine bir şey
..işte bu kayboluşun hüzün verici yalnızlığında grinin tonlarını çok seviyorum ..ama dedim ya bazen ....

26 Ocak 2011

Bu Dünya Ortamında Seyahat demek Bavul demek ve oda Panik demek


Eveet gemiden böyle mutlu indik..ve sonrasında bunların içinde bavulunuzu bulun dediler.... Hiiiiii

Siz olsaydınız ne yapardınız .....Dedimya bu dünya ortamında seyahat demek bavul demek ...bavulda!!panik??demek ..Ayyy çok gülüyorum...yolculuık bitiyor ..ve insanların aklında sadece BAVULLARI..var ..Bir koşu suratlarda panik bavul bekleniyor ..yada bavulu kaybolmuş olan biri ordan oraya koşturuyor ...Yada bavullar didik didik aranıyor herkez yerlerde biryerlerde kemerini tokasını arıyor vede söyleniyor .Pabuclar ellerde yada yarım giyilmiş vaziyette .....Ben damat oğlum Mehmet'in dediği gibi nerde olursam oluyun İngiliz ,Fransız ,Amerikalı demeden sallıyorum düşüncelerimi!!!
pek bi zarif olmadan zaten insan kimliğini unutuyor o yerlerde .Türkiye'dede alabildiğine cevap veriyorum ...Bir gün beni içeri alıcaklar veya ülkelerine sokmıyacaklar .....Ayy bir rahatlıyorumki....
.Ama bu arayışlar beni sonradan eğlenmekten alıkoyamıyor ....
Bu seyahatimde olduğu gibi adalardaki ve gemideki yaşamımı hele geminin en tepesindeki yani kaptan köprüsünün hizasında geminin 'kıç'tarafındaki barda gece Brezilya müzikleri ritmi ile dans etmenin ve o yükseklikte denizde bir gemide olmanın ve değişik tropik meyva lezzetindeki kokteyller içmenin heyecanını ve zevkini ve aşağıdaki karanlığa geminin ışıkları arasından gözüken dalgalara geminin sallantısıda eklenince işte o kafayla!!! bakıp hayatı yorumlamak !!!!ne bileyim işte ...heyecan vericiydi....bazende komikti.....

25 Ocak 2011

Porto Rico ve Portoricon Cafe..Unutulmazlarımdan ..San Juan ...

Bazı bakışlar vardır..çok derin ve sadece isteyen vahşi ..yeleli bir arslanın bakışı gibi,......
Sabah ansızın ikinci geminin gelişine yakalandık ...Odanın penceresinden ... Heyecanlı ve komik olduk ..'.The another ship is coming.'
and you are my be....sevimli şakalar işte....aramızda.....
San Juan..dönüş ve son gün ..Porto Rico yemekleri ve birası...Ama bu kafe bir başka güzeldi...İçerdesin ama havasını ve denizini ve rüzgarını başka yaşıyorsun ..


Otel Conrad.. lüks ama çarpıcı bir şekilde eksik hizmet ama palmiyelerin ardından gün batımını yakaladım sahilinde şnorkel ile yüzüp akvaryumda gördüğüm balıkları orda gördüm .,,ya yetti bana ..Ama birdahaki sefere küçük tekne tuıru ile açılmalıyız diyorum ...Bakalım hayat ne göstericek .Sevgi yanlış olmaz ama ..haksızlık olabilir ....


Tropical iklimin oluşturduğu güzellikleri San Juan sabahında böylesine yakaladım. Alabildiğine havasını içime çektim renklerini içime kazıdım :.
Geminin barlarında kokteyl içmeyi ,sabah kahvaltısını açıkta okyanusa karşı yapmayı pek sevdim ..Hot Tub ında şarabı bitirip sarhoş olmakta mutluluğumun bir parçası olsa gerek ....Kamara odama gittiğimi hatırlıyorum gerisi yok ...uyuduğumu hatırlamıyorum ..hahehahehh
İşte' Princess Cruıses' gecesini sevdim ..Dans etmeyi gece kıyafetleri ,ile akşam yemeklerini özel restorantlarında yemeyi .....
Hele yediğim balık çeşitlerini hatırlamıyorum ...Lezzetli ve boldu...şarap ve steak.....daima özel tercihim
Ya istakozlar....ımmmmmmm
Ya CALIPSO adasının tropical meyvası pine apple yani ananas..tatlarıyla oluşturulmuş Rom ..amann hele portakal suyu buz ile birlikte inanılmaz lezzetli ..

Bonaiare Adası Ray Charles 'in söylediği Georgia ile dans ve Denizde Yağmurla Oynamak ..







Aruba'da Coconut sütü yani Hindistan Cevizi....












Bonaiare sahili....Biralar ,deniz,yağmur...ve güvendiğim sevdiğim insan ....Bonaiare adası Karaip birası et yemeği..aman rüyamıydı....Beyaz kumlarda sahilde yürürken kumda dans eden bir çift gördük ..Dans için müsade istedim ...George ile onun çok sevdiği ve eyaleti için Ray Charles'in söylediği Georgia müziği ile dans ettik. . Çok içten sarıldığı ilk dansımızda onu sevmiştim..Kızım İpek 'in düğününde...Halada onla dans etmeyi seviyorum .....

Lolita Flores...Şarkıcı ..Meksikalı...ve Dominica'lı Küçük..Kız...

Aruba ada turumuz işte.....ya eşeğimiz ....Bizi gençleştiren anlar.....
Dedim ya geminin kurallarını ve yaşam zevksizliklerini untturdu.....
Adamlar deniz var dışarda içerde yemek yiyorlar ...Ada denizinde yağmur yağıyor içeri kaçıyorlar...Tabii bilemem büyük fırtınaları gelse ne yapardım hehaheha







Dominica Adası bizi yağmurla karşıladı....Yağmur ormanları ... nehirleri..tabiatın bozulmamışlığı içinde bir küçük güzel..Sıcak kaplıca sularnın fışkırdığı ada...Brezilya ve Arjantin 'e yakın..




Fakir minicik ülke..polisi çok suç oranı az..Palmiyeleri çok güzel ..ve bazı ağaçları viagra niteliğinde..tüm adalarda trafik İngiltere sisteminde..Değişik aksanlı bir İspanyolca konuşuyorlar...Gemi çalışanların çoğu Makedon ve macar ve güler yüzlüydüler.. ..Bizim odaya bakan çocuğun ismi Atilla idi...Adaların güzelliği .'.challenge'davetkar ve 'tempting'baştan çıkarıcı..George'un bana dediği tabirle ..!!!!St Thomas gittiğim ilk adaydı çok heyecenlandım ..Iguanalar!!!Bayılıyortum o ritimlerine... ve müzik karşıladı ..denizi kafeleri çok güzeldi ..Can alıcı özellikler ..rüzgarın ılk serinliği ..ve inanılmaz anlık iklim değişikliği bulutlarla gelen yağmurlar...




Aruba gezimizde Meksikalı gurup'la çok eğlendim ...ve onlar beni çok sevdikleri Meksikalı şarkıcılarına benzettiler...bol bol dans ettim içimden geldi...Margarita ve ve Faciata.. Atlanta 'da tecih ettiğim içki ve yemekleri.... Seyahat boyunca beni her gördüklerinde 'Lolita Flores 'diye seslendiler.Hoşuna gidiyor insanın işte . !!!!Unutulmazlarım ......Güneşin sabah gelişi akşam kaçışı ile oluşan renkler....Adaların güzelliği geminin ve USA nın kurallı yaşamını unutturdu ...Tanrım inanılmaz ..hele can yelekleri tatbikatları trajikomik..

Geldiiiim...Taaaa nerelerden...Puerto Rico.,San Juan.Caribbean....Adaları St Thomas-Dominica,Grenada,Bonaire,Aruba...

Yaa çok sevimliydi bizim eşek...!!111.....Komik anlar...

Dominica ..yağmur ormanları..Bonaire..tropikal yağmuru denizinde yaşadığım yaşadığım ada....










'Şemsiye 'ayrı bir sembol aramızda ...İlk tanıştığımızda 4 Temmuz 2006. .Michael'in konserinde yağmura yakalanmıştık ..İpekle ikimize bir çabuk mavi beyaz çizgili şemsiye almış ve bizi 'Kibritçi Kız'a benzetmişti ..taa ozaman sevmiştim onu ..sonra İpek ile Michael'in düğün sonrası İstanbul'da dördümüz gezerken yine yağmur'a yakalanmış ve şemsiyenin altında ilk defa kol kola girerek Sultanahmet'te dolaşmıştık ...Sevgimiz hep artarak büyümüştü....ve şimdide Karaip Adalarında ..şemsiye altında beraberiz .......İşte ikinci Bahar ......





Rüyamıydı.....Geceye giden güneşi kocaman bir geminin balkonundan Atlantik Okyanusunda yakalamak






Gemi 'Cruıses 'imiş... Ne önemi var ..
gece boyu bu dev geminin dalgalarının sesiyle ve geminin hafif sallantısını hamak gibi düşlemek...uyumak .. Breeze ..daimi, ılık rüzgarlarını yaşamak ..
ve sabahları her yeni bir ada limanında gözünü açmak Bulutların getirdiği yağmurla Karaip Denizinde oynamak ....Yağmur ormanlarında şemsiye açmak ,sabahları denizin maviliğinde uyanmak ..dokunduğun herşeyi sevmek ...Mavi rengi hani o turkuaz taşı varya ...işte o rengi Karaip Denizinde ve sevdiğinin gözlerinde sevmek ...Ve o derinliklerde yüzmek ...Benim canlı mücevherlerim..




15 Ocak 2011

Bir Küçücük..Bavulcuk Varmış...

İsmi kırmızıcıkmııış.....Sahibi !!onu istemeden havaalaanı gardiyanlarına!! teslim etmiş...Soona onu unutmuşlar....
Günlerce onu alıp sahibine teslim etsinler diye beklemiş..Yapayalnız ..Arkadaşsız ve kocaman bavul arkadaşları ile beklemişte beklemiş...ama fazla örselememişler..Zaten sahibi onu çok yedirmemiş....Yolda midesi bozulmasın diye..heheheh..
Geldiiii ama Jet Lag mı ne !!olmuş azıcık ....Onun elini isteselerde bırakmıyacağım ..Şimdi onla tekrar taaaa..Porto Rico ' ya uçacağız ..gemilere biniceğiz ..hatta ada yollarında el ele dolaşacağız ....Ama bu sefer yalnız değiliz ....Yaaa...Dominica'ya,Grenada'ya Bonaire'ye Aruba'ya gidiyoruz ...heyoo.....

10 Ocak 2011

Atlanta'da Kar..Heyooooooo


Bu çiçekler yolculuk sonrası ....bana yapılan sevimli bir jest idi ..sevdiklerim ...yani işte onlarda amerikalı!!!'??????

Alışık değiller,,,,kar küremeleri dahi yok...yollara tuz dökme arabaları yok ..Ama yolcuları perişan eden aramaları var.....
Ah bu amerikalılar...damatta pek sevimli ...ya sevdiğim insan oda amerikalı ..işte hayat ..nerden nerden neleri anlatıyorum ....

Gizmo..birgün torunlarımıda burda böyle kucaklıyacağım inşallah........

09 Ocak 2011

Çocuklara ilk Pazar Keyfini!!?? Yaşattım ..Arabalarının Anahtarı İçindeyken... Kapısını Kapatarak ..heheh


Eveet..sabahın ayazında İpek ile yürüyüş parkına gidicektik..tabi ben bırakılan bir yerde durmadığım için arabanın anahtarı içindeyken aklıma pıt birşey geldi ..çıktım ve kapıyı kapadım ..ne bileyim benşu amerikan arabalarının huyunu..HERŞEYLERİ İÇERİDE KALDI BEN!!!! HARİÇ HEHAHEHAHHHHH Ve saatlerce damat oğlum kızım o Atlanta'nın zaman zaman olan dondurucu soğuğunda....uğraştı ..bilirsiniz işte içeriye cam aralığından tel sarkıtıp vsvsvs.....
.Benim arabalarda kapı anahtarlarını aramak ve açmak konusunda damatlarım pratik kazandı hehahehah..
Mehmet damat oğlumda ...kendi başıma aldığım bir ani kararla Emirgan'da Boğaz'da yüzdükten sonra arabamın bagajını kapatıp içerde bıraktığım anahtar nedeniyle taaaYeşilköy'e gidip dönmüştü ..İşte yani ..ben...Kayınvalde ..mother-in-law....anneanne..grandma( bir gün inşallah.....üçüncü defa.)

Havaalanlarındaki Eziyet..Çalışanlar Gardiyan ,Yolcular Mahkum..! !!??Delta AirFrance Hava Yolları....Bavul Canavarı..

Atlanta'ya Paris aktarması ile uçtum..Aman daha bizim hava alanında kendi çalışanımız gardiyanımız !!!küçük kırmızı çantamı uçağın girişinde aldılar .Sebepsiz ...Bu kadar yıl uçuyorum ..İlk defa.... ve içini boşalttım ..bile bile kaybolucağını ..bazı evraklarım ..gitti ..çünkü bavul Atlanta'ya gelmedi..Zaten bu herşeyin üstüne tuz biber ekti...Paris'te uçak çıkışında ara kapıları geçici kapattılar sebepsiz bekledik...Transit yolcu olmamıza rağmen adım başı pasoport kontrolu....koşa koşa uçağa yetiştim ..Tabii kırmızı küçük bavulum olmadan ..elimde eşyalar... Emir komuta ..aranma zinciriyle...
Neyse yolculuk fena değildi..Gökyüzündeki bulut kümeleri ve ufuk çizgisini görüntüsü beni bir müddet oyalıyor...gökyüzündeki zavallı yalnızlığımızı düşünüyorum baxzende bu güzelliğin içinde.. .
..Paris uçağında genç Türk sporcular vardı ..öğrendiğim üzücü şey.. gençlerin eğitimlerini liseden terk etmiş olmalarıydı...Gençlerimizin eğitim ve görgü kalitesindeki düşüşü görmek beni üzdü,,Türk Buz Hokey takımı imişler..
Neyse Atlanta havaalanı ..ve USA...Zaten yolda bir sürü kağıt dolduruyoruz....Ellerimizde onlar pasoportlarımız ve kocaman siyah adamların bol olduğu..hava alanı .. Ziyaretçi bölümüne girmen ve 'V' DAMGASINI elindeki kağıdı torbaya koyup basmaları demek mahkum olman ve çalışanların yani gardiyanların!!!????komutlarına uyman demek ..Kendimi Gaz !!odalarına gidiyor olarak gördüm...Go go...left ..right ..baş parmak ...dört parmak..fotoğraf ..sorgulama elleme ..ve unuttuğum kadar yeniden bagaj kontrolu ..indir.. koy ..ve ağladım gerçekten....yiyecek varmı..??sorusu..hele birde Türk ve esmersen..evet basit bir tanım ama öyle ..avukatmışsın pasopotunun rengi yeşilmiş...ne önemi var...
Bavulum bile bile gitti ..Bu kaçıncı bavulumuz ..yuttunuz ...anlamadık.. Delta Hava Yolları...!!??
Ama kızım sevdiklerim ...Heyooo hepsi ordaydı ..benim için uğraştılar...Çok özlemişim ...

01 Ocak 2011

Ortaköy..ve yeni yıl ......2011...


Ortaköy 'deki köşemde...2011 yılına girmeden önce .....

Yıllarca yaşadığım bu yerde hatıralarımı yad ettim .. Uzaklığın hüznü ve özlemi ...
Skype ..denilen teknolojinin...... önemli ama ..cansızlığının burukluğu ile yaşanan ..özlem giderici anlar ...... ve razı olmalar ...yanındaki sevgilerin var olması ile yaşananlar..........Acıların sevinçlerin güçlülüğü ,sevmenin sevilmenin güveni ve huzuru ile .........