28 Mart 2011

Düşüncelerimde Yalnızım ...Oluyor Bazen İşte ...


Kabul etmeliyiz.... ki ben hep bildim ..Kendin olmak ve muhtaç olmamak ....Çocukluğumdan bu yana tüm yakınlarımı kaybetmeme ve en yakınım babamın beni terketmesine rağmen

..hep onun kavgasını verdim ..Çocuklarımıda böyle yetiştirdim ..Hele babalarının ölümünden sonra adeta 'Atmaca '..oldum onları yetiştirirken ...Ve baş eğdirmedim kimseye onları ....Beni anlamaları zor ... ..Ailelerine ait olduklarını da biliyorum Ve asla onlardan muhtaç olarak bir şey istemedim ..Böyle geldim bu yaşa ..ben böyle yaşadım ..Hakkım için bile mücadele ettim ..Tabii şimdi kimseyi dinlemem ..Evet yalnız kalsam bile ...Ben benim doğrularımı ve felsefemi kendim yarattım ..Bedeline rağmen ..Ve acındırmadım kendimi ...Kader ne getirir bilemem ama . ..gücüm yettiğince böyle olmak istiyorum ...Şee....etini keser yerim kimseye minnet etmem ...Derler ya ..Diyet hikayesi vardır Ömer Seyfettin'in severim o hikayeyi ...Kolunu kesivermiş ....Evet düşüncelerimde yalnızım ama beni ben yapıyor ...ürettiriyor ..güçlendiriyor .evet yorgunum ama sevgi kaynağımı yenileme gücüm var benle olmak zor ama keyifli eğer beni yaşamak göze alınırsa !!??..benim dilimde benle konuşulursa... çocuklarım ..onlar benim parçam ama olsu işte ...ben böyleyim ...

24 Mart 2011

Çanakkale ..yolu Saros Körfezi...ve sıralama arabalar ...

Yani ...Saros Körfezi biranda karşıma çıkıverdi ...sonra Çanakkale karşıya geçiş ...Eceabat ...

İstanbul'a Çanakkale'den gitmek ..
Hep hoşuma gitmişti ..Birde otobüsün önüne kuruldunmu ..İyi oluyor ..
Yollarda çok güldüğüm şey.. geçilmez virajlı yolda yokuşta çıkıyorsan ..önde köhne bir kamyon önü boş arkasında sıralama en lüksünden hızlı giden spor arabasına kadar aciz bir şekilde takip etmeleri ..kamyon şoförün sakalı bir haftalıkböylesine dağınık bir sürücünün peşindeler . zorunlular ..ve ellerinden bir şey gelmiyor .....hehahehahhhhh


Ve limanda çay keyfi ..Akçam Otel'de bir an ...




Özledim çocuklarımın doğduğu yerleri ..babalarının memleketini ....Buruk bir sevinç ve heyecan sardı beni ...bu minik yazlık evimin tadilatında .....

Altınoluk ..Ege Denizi ..Kaz Dağları ..Akçam Otel ...

Çook özlemişim Ege nin denizinin kokusunu ...Mart ayı soğuğunda ve güneşin sıcaklığında ..müthişti ...
Deniz bir başka güzeldi ..
Ya Akçam otel geçmişten taa 1970 li yıllar Süha ile dansa gitmiştik ..Dayım Muammer Tapucu'nun sahildeki yazlık evinde kalmıştık ..Yengemin tatsızlığını Altınoluk'un güzelliği ve Süha ile yaşadığım aşk
unutturmuştu ..Ya limanı ve çay bahçesi Çınaraltı ..Bakalım çocuklarıma ve George ile beraber kalmaya hazırlıyorum evimi ....
Akçam lüks değil am çok doğal bir oteldi ..Benzer odalar salonlar değildi ..Hele denizin üstüne abanmış !restorantı ve yemeklerimiz ve şarap ve güneşin batışı beni nerelere götürdü ....


İpek kızımın 3 yaşında kolluklarla denizde yüzüşü ..'Sevi çiçeği '..adını benim koyduğum Süha'nın her seferinde motorunu çalıştırmak için çaba sarfettiği teknemiz ile açılıp onu çırıl çıplak kollukları ile denize atıvermiştim ..Bir melek gibi güzeldi ...Can kıvırcığıma sörf almıştım ..Ve sahilimizdeki binme çabaları ....
Ayy neler yapmak istemişim ..Ama çocuklarıma herşey değerdi ...Mart ayının soğuğunda Altınoluk çok güzeldi ..Tüm yorgunluğuma rağmen ...

21 Mart 2011

MIT ve KENNETTH P. MORSE ...35 yılı aşkın bir süredir YüksekTeknoloji Satış ve Satış Yönetimi konusunda ,tüm dünyaca bilinen yüksek performanslı LİDER..BİZLERLE ....

Böylesine özel bir insanı kızım Petek sayesinde tanıdım ..Ve kendisinin özel bir ilgisini kızımla birlikte yaşadım   .İçtenlik ,doğallık ve başarılı olmak ..ne güzel ve bizi anlaması ne güzel ....Saygının içinde şakalar yapabilmek ..İşte biziz ....
Kısa bir süre öncede ABD Başkanı Barrack Obama  ve Ticaret Bakanı Gary Locke  tarafından oluşturulan National Advisory Council on İnnovation &Entrepreneurship ( Ulusal Inovasyon ve Girişimcilik Danışma Konseyi )adlı konseye atandı .
Başarı , samimiyet  ve gülme evet kalbe giden yol ...Çok mutluydum kızımın adına ...Petek ve İpek ....Beni nerelere götürdüler... verdiklerimin fazlasını sevgileri ve dürüst çabalarıyla bana  verdiler ....
..Ülkemin insanları !! beni hep kırdılar  ..bu değerlerini  ve bilgilerini hazmedebilmiş   yabancılar !!?? diyoruz ama onlar insanlığa yabancı değiller .. ve saygı duyuyorlar bize .. .Yol açıyorlar kabul ediyorlar ....Buna rağmen Türkiyem İstanbulum hep önemli ...

14 Mart 2011

MIT Türkiye Business Plan Competition..Kızım Petek Özgül Proje Yarışmasında Yarı Finalist Oldu...


Hep diyorum ya kızlarım tüm değerlerini dürüst çabalarla elde ettiler ..Kıvırcık beynin nasıl çalışıyor ..inanılmaz ..benim matematikçi kızım ....Onur duyuyorum seninle ...Benim zenginliğimsiniz sizler .Verdiklerimin çok daha fazlasını bana verdiniz ...bende alarak yaşamımı yeniledim .. kendim yenilendim ...
Çocuklarına övünecek ne çok şey veriyorsun ..İnşallah sende daha fazlasıyla onlarla onur duyacaksın ...Afferim!!! sana....O gamzeli çukur !!! çenene dokunuyorum şimdi ....

12 Mart 2011

“CEZA MUHAKEMESİNDE MÜDAFİLİK” KONULU PANEL İSTANBUL BAROSU BAŞKANI ÜMİT KOCASAKAL VE ATLANTA BARO BAŞKANI MİCHAEL TERRY ..





İstanbul Barosu Başkanlığınca düzenlenen, “Ceza Muhakemesinde Müdafiilik” konulu panel 10 Mart 2011 Çarşamba günü 11.00-13.00 saatleri arasında Orhan Adli Apaydın Salonu’nda gerçekleşti. İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal’ın açılışını yaptığı paneli İstanbul Barosu Dış İlişkiler Merkezi Başkanı Av. A. Metin Uracin yönetti.

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Aydeniz Tuskan, Av. Füsun Dikmenli, Av. Turgay Demirci, Av. İsmail Altay ve Av. Hasan Kılıç’ın da katılımları ile gerçekleşen panelde, panel hazırlıklarında yer alan Dış İlişkiler Merkezi Genel Sekreter Av. Burcu Aslan, Merkez Yürütme Kurulu Üyeleri Av. Elif Dağ, Av. Nahide Tahan, Av. Meltem Yakın ve Merkez Danışmanı Av. Işıl Baytok, Av. Yasemin Eğinlioğlu ve Merkez Koordinatörü Ece Basmacı Karalar ile Ceylan Beşiroğlu ve Begüm Gencer de hazır bulundu.

Panele konuşmacı olarak katılan Amerika Birleşik Devletleri Georgia eyaletinin başkenti olan Atlanta’nın Baro Başkanı Michael Terry “Birleşik Devletlerde Zorunlu Ceza Müdafiiliği Tarihi ve Sistemleri” (The History of Indigent Defense and Defense Systems in the United States) başlıklı bir tebliğ sunarak Amerika’da Powell v. Alabama davası ile başlayan Ceza Müdafiiliği uygulamasında başvurulan üç sistem ile ilgili detaylı bilgiler aktardı.

İstanbul Barosu avukat ve stajyer avukatlarının geniş katılımıyla gerçekleşen panelde konuşan Michael Terry, Amerika’da savunma giderlerini karşılayamayacak kadar fakir olan vatandaşlar için zorunlu müdafi tayinini mümkün kılan ABD Yüksek Mahkeme kararlarına değindi. 1932 yılında Powell v. Alabama davası ile ölüm cezasının söz konusu olduğu davalarda, 1938 yılında ABD federal mahkemesinde görülen Johnson v. Zelbst davası ile bir seneden fazla hapis cezasının söz konusu olduğu davalarda federal düzeyde, 1963 yılında Gideon v.Wainwright davası ile bir seneden fazla hapis cezasının söz konusu olduğu davalarda da eyaletler düzeyinde zorunlu müdafiliğin kabul edildiğini belirtti. Terry, savunma masrafları devlet tarafından karşılanmak kaydı ile geliştirilen zorunlu müdafilik sisteminin 1972 yılında hapis cezasının süresine bakılmaksızın tüm sanıklar için uygulanmaya başlandığını sözlerine ekledi. Ceza muhakemesinde zorunlu müdafi tayininin Amerika’nın Georgia eyaletinde üç farklı sistem ile yapıldığını vurgulayan Atlanta Baro Başkanı Terry, devlet eli ile atanan ve maaşları devlet tarafından ödenen müdafilik ( The Public Defender System), sözleşmeli müdafilik (The Contract Defender System) ve atamanın mahkeme tarafından yapıldığı müdafilik sistemlerini (The Panel of Defender System) avantaj ve dezavantajlarına değindi.

Terry’nin konuşmasının ardından kısa bir konuşma yapan İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç Dr. Ümit Kocasakal, silahların eşitliği ilkesine ve CMK Madde 153 uyarınca savunma avukatının soruşturma sırasında dosyayı incelemesinde karşılaştığı sıkıntılara vurgu yaptıktan sonra, savcının sadece sanık aleyhine değil lehi de delil toplamasını öngören CMK Madde 160’ın önemine, iddianamenin soruşturmanın gizliliği kapsamında savunma avukatına kapalı tutulurken basına sızdırıldığına ve bunun kimler eliyle gerçekleştiğinin merak konusu olduğuna, savunma avukatının bile dosya ile ilgili bilgileri basından edindiğine değindi.

Av. A. Metin Uracin’in genel değerlendirmelerinden sonra soru-cevap şeklinde devam eden panelde Türkiye’de CMK sistemi, CMK avukatlarının yaşadığı problemler, Amerika’daki jüri sistemi, jüri atamaları ve jüri sisteminin zorunlu müdafilik sistemi üzerine etkileri tartışıldı.

Toplantıda katılımcılara İstanbul Barosu Yayınları’ndan çıkan Türk ve Amerikan Hukuk Sistemlerinde Ceza Hukuku ve Ceza Yargılaması Hukuku başlıklı kitap ve Powell v. Alabama davası ile ilgili notlar dağıtıldı.


10 Mart 2011

Atlanta Baro Başkanı Michael Terry İstanbul Baro'sunda ...Başkanımız Ümit Kocasakal ve Yönetim kurulundaki meslekdaşlarım ...Türkiye ve USA Hukuk ve ceza usulleri ve sistemleri sorgulandı ...İlginçti ..

Atlanta Baro Başkanı Michael Terry ....Ve İstanbul Baro'su Başkanlık Bölümü...Dış İşleri Merkezi Başkanı Metin Uraçin..

Toplantı Sonrası ....Her iki başkanın konuşması heyecanlıydı ..iyide oldu ..

Bilmem ama ben mutlu oldum ..Başladığım bir yolu ben sonuçlandırdım ..Gerisini İstanbul Baro'su devam ettirecektir sanırım ..İyi bir başlangıç hukukçu gençlerimiz için ....

.Michael Terry içtenliği ile kendisini sevdirdi ..USA jüri sistemi bizim için çok ilginç olduğu için tüm sorular o konu ile ilgili oldu. Zaman zaman eleştiri tarzındada sorular soruldu ..Ama Michael 'in cevapları genelde amerikalılarda olduğu gibi söylediklerine güvenli idi ..Ve Michael Terry İstanbul'a gelmeye beni yönlendiren ve bizlerle görüşen' Yasemin ,George Brooks ve Feridun Yenisey'e teşekkür ederim 'dedi .Benim kendi meslekdaşlarımın yapmaya cesaret !!!edemediklerini yaptı ...Bende ona teşekkür ederim ..Seviyorum amerikalıları ...insan olarak ...Yaptığım şeyin herne ise neticesini alıncaya kadar çabalarım ...Teşekkürler Atlanta Baro'su Direktörü Diane Osteen.... teşekkürler Feridun Yenisey hocam ...teşekkürler George Brooks ...

08 Mart 2011

Bahçeşehir Üniversitesi Global Hukuk Eğitim Programları ..'.UGIL' Başkanı hocam Prof.Dr. Feridun Yenisey ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu ve Atlanta Baro Başkanı Michael Terry....

Michael taa uzaklardan yeni gelmiş ..ve tabii ben foto dedim ..Ama gülümsüyor işte ne güzel ...

Yalnız ama mutluyum ..

Hocam Feridun Yenisey teşekkürler ...Sözünü tuttun ..Ya genç dekanımız Ayşe Nuhoğlu ..çokta güzel ....

Çok heyecanlandım bu gün ..Bilgi ve arkadaşlık köprüsü Türkiye'm ve USA arasında hukuk fakültesi öğrencileri ve genç avukatlar için gelecek vaad eden uluslar arası hukuk programları ..Başlamasında payım oldu sayın hocam Yenisey'in varlığı ile güç kazanıcak program ..Teşekkürler hocam ...
Gencecik hukuçular ..Dikkatimi çeken genç kızların çok olması ...güzel rahat ve lisan bilen gençler ..Bahçeşehir üniversitesindeki bu uluslararası programa bir çok üniversiteden katılım oldu ..
Üniversitenin konumuda ayrı bir özellik..Boğaza bakan restorantında şarap içmeden edemedim .Duygusallaştım işte .Bir çok gencin
beni tanıması ya müziğimle ya İstanbul Baro'su Dış İlşkiler Merkezi adına çalışmalarımla yada vakıflarla ..Beni çok mutlu etti...Michael Terry çok içten bir insan ..Hepimiz sevdik onu ...

06 Mart 2011

İstanbul'daki Balıkesirliler Platformu'na.. ....

Tabii seviyorum Balıkesir'i...Ben 1974 yılında  İstanbul'umdan Balıkesir'e gelin geldim...Çocuklarımın doğduğu yer..Babalarının memleketi ..Nasıl sevmem .!!??Ben Süha'yı ona ait herşeyiyle sevdim ..
On yedi yıl ....sevmesine sevdimde İstanbul özlemide yaktı kavurdu ..Deniz özlemimi bir saat ötedeki  o güzel sahil kasabalarında buldum ..Altınoluk ,Ayvalık ,Erdek ..niceleri ...şansım ..mesleğim ve Vakıf avukatlığı oldu :....Bir çok yazımda anlattım ..nasıl bir  heyecanla KÖRFEZ duruşmalarına  keşiflerine gittiğimi....Denizin kokusu vardı ..Kaz Dağları vardı ....benim için duruşma demek ..buydu ...O köy kahvelerinde az mı bekledik o yörenin en yaşlısını bize şahitlik etsin keşfedilecek arazinin sınırlarını göstersin diye ...Az mı yedim  dürümlerini,hoşmerimlerini .. ayranlarını ...ey Koca Balıkesir ...Anılarım çok fazla ve bana  ordan ayrıldıktan sonra  Balıkesir geçmişim ve insanlarım ..  hep bir yerde onlarla  yolumuz kesişti ve zaman zaman yolumu aydınlattılar .... ...Beni anlama yetisi olmıyanları  ben anladığım için onlara da hep merhaba !!dedim.....Ben onlarıda sevebildim ..beni çok kırmalarına rağmen ..

Yazmayı Özledim

 
İyi bir şeydi düşüncelerimi aktarmak ..Rahatlıyordum ..oldu birdenbire ..şok oldum..BU SİTELERE  ERİŞİM MAHKEME  KARARIYLA ENGELLENMİŞTİR  hemde kırmızı ile  alarm gibi ne olduğunu anlamıyorsun ve milletçe korku ve panik ile yaşadığımız için  sağlıklı olmadan  kendinizde suç armaya başlıyorsunuz ...hemen tabii Petek kızımı aradım falan falan ..Düzelticeklerim vardı ....blogumu kitaplaştırmak istiyorum ..falan filan işte ..bakalım ..