Pazartesi sabahı ... Petek gel anne dedi ya ..Dururmuyum .. Dünde Yeşilköy sahilinde arabasıyla dolaştırdım bebe torunumu ayyy çok hoştu ..Artık beni görünce gülüyor . Benim çocuklarımda gülen bebeklerdi ....
........ Hem bebek torunumu seveceğim hem annesini göreceğim gurbet kızımla konuşacağım baro toplantısı varmış amaaaan sabah erkenden kalktım .. Bir acele hazırlandım . Rutin işlerim ve malum telefonlarım .. Şahsi davalara yönelik .. Ve üzücü.. Sonra yine süslendim küpelerimi taktım ve yola ...... Arabamı almadım.. bazen seviyorum sahilden otobüsle Eminönü'ne gitmeyi , çünkü etrafıma rahat bakabiliyorum hele hava lodos ise dalgaların otobüse deyicek şekilde şahlanmasına .. ve gemilerin sıra sıra boğaz girişinde demir atmaları nedeniyle deniz üzerindeki kalabalık hallerine ve ama bir başkadır güneşli soğuk günlerde boğaz denizinin rengi .. açık ve güzel bir yeşil olur .. İstanbul'um benim ..
Otobüste istediğim yere ,yani görüşü açık olan ve cam kenarına oturmak için bazı insanları bir şekilde yerinden kaldırmak benim yolculuk anlayışım..... Ve bugün yanımda yaşlı bir kadın vardı ve cam kenarındaydı bazen yaşlı diyorum bana yakın yaşı çıkıyor yaniii heheheh ,kadıncık Yeşilköy,den üçdurak sonra inmeye kalktı .. çıksın diye yol verdim .. ama arkamda siyah rengin hakim olduğu ve puslu gözlerle bakan adam yanıma oturmaya yeltenmezmi !aniden ayakta biraz uzakta duran kadına .. hemen seslendim .. gelirmisin arkadaşım diye .. adam ısrarla tanımıyorsunuz yalan dedi dinleyen kim kadını acele getirdim ve yanıma oturttum . Neyseki kadın akıllı idi ... hahahahahh ve otobüste ayakta duran ve oturanların şaşkın bakışları arasında tabii acele ortak bir konu bulup tanımadığım ama ahbap olduğum kadınla bir koyu sohbete giriştim ..... ...
Soona otobüs ten Sirkeci 'de inip tramvaya bindim .. tabii deniz tarafına oturdum .. Kabataş... yine otobüs ve boğaz manzaralı yol... Emirgan'a varış.......Çınaraltında çay ve poğaça gazete keyfi ....
Soona Cemre bebe ayyy nasıl sevimli nasıl güzel hele annesi ile yani benim kıvırcık la bir agusu var gülmesi var ... görülmeye değer ... herşeyi unutup onu sevdim .. onunla konuşurken heyecanla tıpır tıpır tepinmesi ve aceleciliği annesine benziyen küçük çenesi.... Annesi ile olan tüm ilişkisini emzirirken ,uyuturken ,konuşurken seyretmek onu kucağıma almaktan daha çok mutlu ediyor beni tabii baba kız ilişkisi bir başka duygu . ..... Hasılı güzel olan onların beraberliği içinde ki sevgi ortamı ..tabiii benim gurbet kuzusu İpek dayanamıyor .. Görüntülü yani ona dokunmadan özlemimimizi gidermeye çalışıyoruz .. kıvırcık ile ... garip oluyorum
işte ...çook özlüyor oda bizde ..ama olsun Cemre yi anlatıyoruz gösteriyoruz ...çırpınıyor yavrum benim ... bizlerle hayatını paylaşmak için ...Taaaaa New York'tan ...Gelip gitmesi düzene girerse İstanbul'a biraz rahatlar ......
...
... Dönüş.. bir baktım boğaz teknesii saat akşamın altısı ve lodos fırtınası .. toplantıyı boşver deyip atladım deniz motoruna ver elini boğazın karşı kıyıları Anadolu Hisarı .. Kandilli üzerinden Arnavutköy ....... kendime sürpriz bir gece boğaz turu yaptırdım ...
Eve gelincede Piyano ile bana ney çalan meslekdaşımın gönderdiği bir saz semaisine şöyle bir göz gezdirdim ....belkide bir konser veririz .... unuttuum hayatın sıkıntılarını biran hehehheh işte benim birgünüm böyle geçiverdi .....