15 Mayıs 2020

CERRAH VE MAVİ BALİNA ..HİKAYEM HAKKINDA YORUM

< uygulamadiv class="gE iv gt" style="cursor: auto; padding: 20px 0px 0px;">....

Buradaki kadını sana aynen şöyle tarif ederdim.
Elde etmesi ve elde tutması çok zor bir adamı seven, kendi gücünü onu yanında görmekle ve diğerlerine galip gelmekle ölçen bir kadın. Bazen gitmesi gerektiğini düşünüyor ama kendine güvenini kaybedecde buradaki kadını sana aynen şöyle tarif ederdim. Elde etmesi ve elde tutması çok zor bir adamı seven, kendi gücünü onu yanında görmekle ve diğerlerine galip gelmekle ölçen bir kadın. Bazen gitmesi gerektiğini düşünüyor ama kendine güvenini kaybedecadının duygularını aşkın tutku ve ihtirasından, merhamet ağırlıklı bir sevgiye dönüştürmüş. Artık kendine muhtaç olduğunu düşünmesi onu için için biraz mutlu etse de gene de onu bu durumda görmek istemiyor. O yakışıklı, güçlü, paylaşılamayan adama aşık olmuştu. PEKİ BU KİM ??MACİDE BÜKEY 



Dilara Keskin ..

Alıcı: ben
‘İnsan severken, kızarken, tekrar âşık olabiliyordu. Aşkı her seferinde başka insanlarda aramaya gerek yoktu. Aynı insanla birden fazla aşk yaşanabiliyordu. Kavganın, üzüntünün içinde, anlık da olsa, nefret bir parçası haline de gelse, defalarca duyuyordun aşkı.’ 
Bu kısım beni çok etkiledi. Sevdiğim herhangi bir şey için ya da aşk için hiç böyle hissetmediğimi fark ettim.
Okuduklarıma gelince her bir satırda Nilüfer’i hissettim en derinimde. Sanki Nilüfer’i çok iyi tanıyormuşum gibi zaman zaman kendim gibi zaman zaman yakın arkadaşım gibi belkide bir komşum gibi. 
Yorulmuş ama savaşmaktan asla vazgeçmeyen kendi gücü yaratmaya çalışan küçük ama dev bir kadını hissettim. Bambaşka bir ülkede bambaşka bir şehirde güçlü kalmaya çalışan Nilüfer. Kendine sürekli ‘aynı evrendesin işte aynı havayı soluyorsun’ diyen kendini bu cümleyle motive eden bunu da güçlü kalmak için yapan kendiyle savaşan bir kadının savaşı canlandı gözümün önünde. 
Bir kadının çok canı yanmışlığını bu yangının onda vazgeçiş arzusunu yarattığını hissettim. Sanırım Nilüfer’in bu vazgeçiş arzusu bile onu vazgeçirememiş. Sanki kadın hayat yolunda defalarca yere düşmüş defalarca üstü başı kirlenmiş defalarca kafası çamura batmış ama kalkmaya çalışırken kendine hep güçlü olmayı savaşmayı öğütlemiş ve yerden daha güçlü kalkmış gibiydi Nilüfer’in bende hissettirdikleri.