Piyano benim için asil bir çalgıdır . Tek başına bir orkestradır.İki elin nota çaldığı tek enstrümandır .Sahnede görkemlidir. Piyanoya yakışan çok sesli bestecilerin eserleridir.Gerek kapalı gerek açık hava resitallerinde seçilecek mekanlar çok önemlidir . Zaten o sesiyle her yerden duyulabilir .Ona hiçbir şeyin eşlik etmesi gerekmez .Orkestra ile birlikteliğinde onun ses yoğunluğuna yetişebilen tek çalgıdır .
Yıllarımı onla beraber geçirmiş olmak ve kızımında piyanist olması benim ona olan hayranlığımı arttırmıştır . .. Daima piyanoya yakışan değeri verdim .Hukuk mesleğimin içinde saygıyla seçilmiş mekanlarda ve seçilmiş eserleri yorumlıyarak piyanoyu yaşadım ve izliyecilere yaşattım .... . İçkili ortamları tercih etmedim .Ben aynı zamanda adaleti temsil eden bir avukat idim .Ve hala öyleyim .
.Konser öncesi sahnenin ortasına hazırlanan kuyruklu piyano sadece sizi bekler !!!!!.. ve sahneye çıktığınızda ona doğru yürüdüğünüzde .. ona değerek selam verdiğinizde işte rüyanız gerçek olmuştur ....piyanonun sandalyesine oturup o beyaz siyah tuşlara dokunduğunuzda bir anda sihir gibi olur herşey ....İşte piyano böyledir benim için .Onu ben tek başıma paylaşmayı hep sevdim .Doğaçlamalarımla onla konuştum . O beni anlattı daima ..O tartışmasız asil bir çalgıdır ....Daima ona yakışan şekilde çalınmalıdır .Ona seremoni gereklidir. Dedim ya onu çalmak gerçek bir eğitim ve zerafet ister ...