04 Temmuz 2010

Hangi birinden başlıyayım ..Yıl 1968 .. Babamın göz bebeği oğlu Savaş Ağabeyim..28 yaşında vefat etti ..

Yedek Subay ...Ağabeyim Savaş....1968...

Zaten yazıp durdum zaman zaman ...Ama Edirnekap Şehitliğinde gidip onları koyun koyuna yattığını görünce.... bilmeme rağmen çook içim acıdı ..
.Babam ağabeyimin 28 yaşında defnedildiğinin ertesi günü kayboldu..... Picaması ile Vatan caddesinden yürüyerek gitmiş .... Edirnekapı şehitliğinde ağabeyimin mezarının üstünde ağlarken bulduk ...

'Evvel giden ahbaba selam olsun erenler' şarkısını Minur Nurettin' in konserinde ikinci defa söyletmişti.. 'Evvel giden EVLADA selam olsun erenler' diye .'Umudumu gömdüm' diye ağlardı ...İlk karısınıda 17 yaşında doğum sırasınde bebeği ile birlikte kaybettiğini anlatırdı annem ......Ağabeyim Fransız lisesi ,Ticari İlimler Akademisi İşletme Mastırı ve Yedek Subaylığının bitimine on gün kala denize son atlayışının fotoğarafı ile ömrünü tamamladı ... Boyun kemiği kırılmıştı... Üçgün yaşıyabildi ....... .....
Ben aradan sıyrılmışmıydım yani ......Benim etrafımdakiler ..gitmişti ...Annem ve ailemin erkek fertleri ......Bir meydan savaşıydı bizim aile yaşamımız ... Babam .... yok edici enerji .... Var ol mak için savunmada olmak yetmezdi savaşmalıydıkta ....güçlü olan kurtulur .
Sevgisi kadar acmasızlığıda vardı kendi isteklerini yapabilmesi uğruna ... Son darbesi annemin ölümüden sonra şeytanı ......!!!!!yanına almasıyla oldu ..İylik tarafınıdeğil onun şeytan !!!doğasını besledi o kadın .Ve ikinci oğlunu Barış'ı harcadı ........ Ve sadece ben sıyrıldım ve çocuklarımı ve canımızı malımızı kurtarabildim .......Çivi ailesi gitti ... sahneyi ilk Savaş ağabeyim terketti .....