23 Haziran 2008

Veeee 'Wedding' ..... Düğün.....Atlanta


Romantik  komedi türü  ABD  ye ait bir filmi seyrederken  sanki beyaz  perdenin içine girdim ve  kızımın düğününü yaşadım ..
Biz onların adetlerini  herşeylerini  biliyoruz .. Çünkü onları  seyrederek büyüdük ....ama onlar bilmiyor ... bizleri ... biz anlatmalıyız ... ...Ve hep çaba sarfetmeliyiz ,bunların güzel taraflarıda var  komik taraflarıda ... tabiiii...
         WEDDING PARTY..
Benim   sevimli kızla aynı otelde kalıyoruz düğün öncesi... Bu sefer Atlanta 'da bekarlığa veda partisi yani esas seramoni ... ailenin kızı Chirista İpek ve nedimeleri bir yerde .. Micheal ve erkek kardesi David bir yerde  eğlendiler .. ve bende anne Ada ile bir İtalyan Restorant'a gittim .. Baba George da arkadaşlarıyla pipo !!!! gecesi yaptı .. O kadar meraklı ki çok esaslı bir koleksiyonu var ...İçmekten ziyade ......
Tabii bunlar için esaslı program yapılmış yerler ayırtılmış ....
Herkez saatinde hazır olmalı .. Benim ve kızlarımın jet !! hızına alışık olmamızın daima faydası oldu ...Dışarda yemek  ,ev barbekü partileride düğün öncesi   olaylarıydı....
Ailenin ev hayatı düzenli... bahçeli ev .. her ferdin iyi marka arabası evde kedi ,köpek,çiçekler .. çocukları ve çocuklarının sevgilileri  ve hepsinin  malum amerikan tipi mutfaklarında  daima beraber olması ....ve Atlanta sıcağı nedeniyle klimalar ... ense kökümün ve sırtımın soğuk a alışması zaman aldı tabii heheheh yaz günü bile yanıma ceket alıyordum .
.Misafirlerimiz geldi... Kalıcakları otel ayarlandı... Baş nedime  tatlı kız Derin   İpek'in arkadaşı .'baş nedime  olucak , benim en yakın arkadaşım'   diye az tepinmedi yine benim kız ...el birliğiyle bu isteğimizde oldu ...evde kız kardeş varsa o olurmuşta  !!!!Damadım çok sabırlı...Bakalım hep sürecekmi?
Ve  Eğinlioğlu kuzen Uğur Toronto'dan  geldi iyi oldu....Nikah  şekerleri lokum ,yemekte baklava ve dansözümüz ... ve biz Türk'ler    .....Düğün program dağıtımında   çini desenleri kullandılar  ....Benim Amerikalı damadımın  fikriydi..çok zarif bir jest oldu....
Düğün günü bizim kız sabahtan kuaförüne gitti .. ben her zamanki gibi saç manikür hertürlü işlemleri kendim başardım .
Ayrıca ingilizce konuşmaktada  ısrarlıydım  ve ufak hatalarımdan biri ? çatal  ' fork 'kelimesinin ingilizcesini yanlış telaffuz edip erkek cinsel organını söylemek gibi  .....anlıyanlar anlamıştır!!!!Ama ben tüm bunlara rağmen' can siperane 'derdimi anlatmakta israrlıydım .. bayağıda başarıyordum .. İpek in yüzündeki renk değişimlerini geriliminide unutmuyordum tabiii
'yabancı damat'olayı..... hahahahahah
Efendim ... düğün yerine gidiş.. bu konularda sonderece centimenler amerikalılar .. gayet güzel giyinip almaya geliyorlar .....
 Ancak  yol    ederken sarıldıktan sonra siz  daha arabaya binmeden arkalarını dönüp kapılarını kapatıyorlar .. sizi sap gibi bırakıyorlar ...    Hele  bizde kapıda    durup el       sallamak ve hatta  uzun yol için     su dokmek  de  var ... tabiii     ufak bir kapla ....heheheh bir kere yol etmek için bir bardak suyla çıkmıştım  benim sevimli  damadım başını uzatmıştı .... yine komik .... .
Birde   aman tanrım son derece gürültülü  gülüş ve biri içeri girdiğinde yerlerinden bile
kıpırdamadıkları gibi ayaklarıda burnunuzun dibine kadar uzatmış vaziyette durabilirler.
İşte sevimli ve renkli düğün başlangıcındaki farklılıklarımız......
..
Düğün yeri' Rüzgar Gibi Geçti'  filmindeki evlerden  biri.. Benim gelin kızın nedimelerinden biri de  Nathaly .. kızımın  sınıf arkadaşı ve opera sanatçısı .... kocaman bir melez kızı ..Ve düğün için özel şarkıları söyledi....Ve damadımın erkek arkadaşları ve' best man 'dedikleri yani 'sağdıç'   Mike ın erkek kardesi David idi ..  Farklı bir çocuk ama ben sevdim onu ve sevgilisi Nıchole  ..ve kızımı tebrik ediyorum bu kadar farklılıkta ilşkilerini yürüttüğü için ...
Fotoğraf çekimleri ,  dua bölümü .. hediyelerin açılması.. en değişik hediyede David'in kız arkadaşı Nichole' den .. Californiya' da  özel hazırlanmış şarapların şişelerinin üstünde  Mike ve İpek' in  fotoğrafları ve isimlerinin olması idi ... hoş şeyler tabii .. Bir din temsilcisi konuşma yaptı zaten  belediye nikahı  evvelden New York'ta kıyılmış  ve Türkiye'ye bildirilmişti ...
Hele o sahne yürüyüşünde herkezin bir sırası var erkek anne babası ve ben sonra ... iyide benim ayyakkabı eteğime dolanmazmı aklıma gelen başıma geldi az daha düşüyordum ..  amaannnn gülüverdim geçtiiiii ....   düşmeler hep başıma gelir zaten...... dönüş yürüyüşünü kurtardım ama sırayı kaçırıyordum .. kayınvalide dünür hatırlattı neyeseeee dua edilirkende bende içimden hayırlısı olsun dedim....ne olucak başımızı öne egiverelim dua edilirken ..... Yaratıcı... birtek güç değilmi ....Dedimya çocukların sevgileri güzel ...Sonra kokteyl ve  daha sonra yemekler.. çok güzeldi.. yengeç etinden ezme enfesti....
Ama 'slide show'daki fotoğraflarımız da benim göz yaşlarımı akıtmama sebep oldu..Çünkü gurbet.. işte kızlarımın özel anlarını ayrı yaşamama sebep oluyor.. Kısmet denir ya....
Herşey içtendi dans ettim..  Baba George ve kardeş David ile..Anne Ada dansözle karşılıklı kıvırtmaya çalıştı... sevimliydi.....Güzeldi herşey ... Gelinle damadı yol ettik  sıvı baloncuklar altında...Ve Carlton Ritz otelindeki odalarına gittiler..Ailenin fertleri memnundu  herşeyden.....
Düğünün ertesi günü İstanbul 'daki düğünümüz ve kendi kültürümüzle ilgili bir konuşma yaptım ..Kültürümüzün dansözle !!!sınırlı olmadığı şakasıyla başladım konuşmaya.... Çünkü gelme konusunda kararsızdılar ve Ada 'nın bir ameliyat durumu vardı.Ancak daima çocukların Atlanta'ya gelmelerini isteyen tutumları ve NewYork 'taki yaşamın zorluklarını sık hatırlatmaları nedeniyle çocuklara cesaret vermemiz gerektiğini ve gerekirse İstanbul'da yaşayabileceklerini benimde ilerde  maddi gücümün onlara destek olabileceğini.. ve kararın kendilerine ait olduğunu belirttim .
Michael'in ailesinin yanındaki tarafsız tutumu haklı olarak konuşmamızı savunması çok hoşuma gitti.Onun tavrı benim için çok önemliydi ...Birbirleriyle konuşuyorlar   tartışıyorlar ... Dinliyor ve değer veriyorlar...İlerisini düşünüyorlar .. Veee tüm bu konuşmalar  benim tercümanım vasıtasıyla  oluyo!!!!! tabii tercümanım  gelinkız....
Ve dönüş.. Mike ,İpek ,ben  ve arkadaşları  Mattio .. ve kocaman jip ve Mat 'ın kontrbası..ve ABD nin doğusunu Atlanta 'dan NewYork'a geçtik .... Kuzey ,Güney Carolina,.. sevimli anlar ... Kuzey Carolına  üniversitesinin bulunduğu şehirde  yediğim pizzanın lezzetini  ve  içtiğim şarap ın tadını ..unutamıyorum. Sonra yolda bir gece kalış..ve Waşington ...amaaan ne sıcak .. başıma güneş geçmesin diye   serinlemek için başıma  Anadolumuz usulu   su döküp durdum .Arada benim kızıda suluyordum tabiii.. bizi terledi sanmışlar....heheheh pek şaşırdılar... çeşme olsa  başımı altına sokuverirdim hahayyyy.....
NewYork'ta  İstanbul'a dönüş öncesi Michael sürpriz yaptı ve göl kıyısı..TeeryTower,Nycak..İlk önce göl kıyısında bir güzel piknik yaptık sonrada Hudson nehri kıyısı  ve Manhatten 'a uzaktan bakış şarap ve bu okyanuslar ülkesinde güneşin batışı..Sevmeliyim bu ülkeyi.. kızımı gelin ettim buraya ...
Şimdi benim şehrimde düğün vaaaarrrr     İstanbul..Sepetçiler  Kasrı.'.kırk  gün kırk gece düğün' derler ya........  Hayırlısı olsun ...