15 Eylül 2008

Oyyy Hırçın Karadeniz .. Tabiiii Ege'den geçerek... Lacivert Rengiyle Akdeniz.. Ve Anacığımın doğduğu Yer İç Anadolu .. . Kapodokya ...... ve Bazen Uludağ.... Süha ve Ben ... Avrupa yollarında......

Balıkesir Baro'su ile 1985 yıllarında Baro Başkanı Av. Turgut İnal ve avukat meslekdaşlarımızla yaptığımız Karadeniz gezisi..........
Yaptığımız diyorum Süha ile beraberdik ne güzeldi herşey... Doğal ve tarihi güzellikleri olan Samsun'dan başladık bu geziye ...ve her şehrin Baro Başkanı tarafından karşılandık ve gezdirildik ... . Giresun .. inanılmaz farklı ve moderndi o tarihlerde.. Tekneyle denize açıldık... ve teknenin tepesinden denize atlıyan tek kadın ben oldum .. Giresun'lular bile çekinirken.....'. Karadeniz ' bu hırçın dalgaları ve tuzunun az olması nedeniyle adeta insanı yutuyor. Tabii benim atlamamla denizin dibinden yukarı çıkmam bayağı vakit aldı.... birde tekne demir taramazmı?*. Süha herzamanki gibi canım .. beni kollamak ve merak etmek zorunda kaldı ....Böyle bir olayın benzerinide Yugoslavya'da I99O yılında çocuklarla çıktığımız ikinci Avrupa çıkartmasında!!!! 'Kırka' şelalesinde suya girmiştim ve şelale beni içine çekmişti neyse....... gelelim Giresun denizine..... Sonradan Milletvekili olan Av . Önder Kırlı'nın ...en son koluna tutunduğumu hatırlıyorum .. Ve de tekneden halat atıldığını.... Sonraaa..... Rize nemli havası ile tipik Kardeniz şehri.. Trabzon'un Ayder yaylası ,Sümela manastırı .....Artvin sınır kapısı........ Kaçkarlar ..tanrının hediyesi renk cümbüşü..yemeklerinin lezzeti... Ama karalahanası ve hamsinin her yemekte olması .. unutulmazlar arasında .... Sonradan Süha'nın sevdiği yer olan Sinop ...Türkiye'nin en kuzey ucu ..İnce burun Türkiye'min ..fiyord ları......Hamsilos koyu .. Norveç İsveç fiyordlarına ne gerek vaar..Amasra ve daha niceleri........
%%%%%%%%%%%%%%%
Ege'den Bodrum'dan Datça'dan Köyceğiz'den geçerek... Akdeniz...... Süha ve çocuklarımla gittiğimiz Patara.. Antalya, Mersin Kale'si.. sonra benim çocuklarımla gittiğim Saklı Kent.... Arabamız ve ailemiz ile 1975 - 1985 yıllarının ıssız güzelliği ile ile benim ülkem..Kaç kere gittik bu yerlere... İlk Akdeniz seyahati dönüşü Kapodokya'dan... sonrası Tuz gölü ve ordaki çeşmede beş yaşında olan Petek'imin ayağını yıkadıktan sonra ayakkabılarını unutmamız ve gece otelde kalmak için evlilik cüzdanı istenen dönemde babasının kucağında uyuyan Petek kızımızı göstermemiz canımmmm Süha çok özledim seni ...Hele kış döneminde çocuklarla gittiğimiz ve kayak kaydığımız Uludağ..... Ailemle küçük kızlarımla ne güzel günlerdi......
%%%%%%%%%%%%%%%
Ya Süha'm ile o yıllarda 0 ilk Türk arabalarından ' Murat' marka arabamızla yaptığımız seyahat.. Lügatımızı haritamızı aldık yallah Avrupa .... yola çıktık .. Harita ve yol bulabilme kabiliyeti büyük kızıma babasından geçti . zaten......Bazen arabamızda yattık bazen yol üzerindeki kamplarda ... kaldık .. Yugoslavya Dalmaçya kıyıları... 'kikiriki' Yugoslav'ların fıstıkları..... Venedik...... o zamanlar televizyonda'Kunta Kinte ' adlı zencilere ait bir dizi vardı ... Ben yine iletişim meraklısı olduğum için .....için zenci turiste sormuştum' Do you know Kunta Kinte?' diye heheheheh şaşkın bakışlarını unutamam ........Roma..... plakamız '10 Balıkesir 'olması nedeniyle Balıkesir'li bir gencin bizi davet etmesiyle şirin bir ev partisi yaşamamız ve Süha'nın Italyan'lara plav yapması ve kaşık nasıl çalınır ritmle göstermesi .... Monako'da şık giyinip kumarhanelere gitmemiz ve St Tropez sahilinde ilk defa gördüğümüz üstsüzlere bakışımız... Açıkçası ikimizlede yabancı diyarlarda çok güzel ilgileniyorlardı ama Süha çok yakışıklıydı. ve beni çok seviyordu...... . küçük sahil kasabalarındaki festivaller...... Paris... canım ağabeyim Barış eşi İzabel ile beraberlikler .. Londra .. Brüksel ... . Viyana ...Sofya ....Budapeşte .. Belgrat..... ve o yolları arabamızla ve Süha ile sadece ikimiz yaşamak. ..............anılaaaarrr çook fazla üzerime geliyor......













%%%%%%%%%%%%%%%%

Ya daha çoook sonraları Petek Hamburg'ta okurken ve iki kızımla yaptığımız Prag seyahatimiz o nefis tarihi Prag köprüleri ve Çek biraları...... Amaaaaa trene binerken bizi itiştirip karambolda ..film makinemizi çalmaları.. soona boş çantası ile dolaşmamız .. Soyulmadan beş dakika öncede soyulan bir Japon turistin çırpınışınıda seyretmiştik ....'vay anasını'diyerek...sanki bize olmazmış gibi.......
Birde giderken bize 'dikkatli olun 'demişlerdi .... heheheheh... Ayy bu kızlarımla neler ne sevimli olaylar yaşadım ben yabancı diyarlarda..... ..... Sağolun emi .. çocuklarım .............