05 Ağustos 2008

Bir Ana Ve İki Erkek Evlat....

Bu hikayeyi !!! anlatırken babamın iki erkek evladını nasıl mahvettiğini tekrar yaşadım .. Bizler anne babalar .. kendi hırslarımızla çocuklarımızın hayatlarını karartmıyalım ...Bende bilmeden baskıcı oldum ... Ama öğrendim .Öğrenirken ağır bedeller ödedim.. Kendimi sorgulamaya ,eğitime bilgiye inandım ve hatalardan hemen ders aldım....Çocuklarımı dinledim ...Kararlarının arkasında oldum . Önceden kabul etmesem bile ...Ama hala öğreniyorum....çünkü hala hata yapabiliyorum...

.....Fedakar kadın 'anne 'kisvesi altındaki dram .......

Oğullara yemek yapmak gece demeden gündüz demeden ...Ve etrafın 'mahallelinin''aaa ne zor ama üç erkeği idare ediyor kadın' havalandırmaları ile dahada fişeklenen dürtüleriyle dahada coşkuyla devam eden bir annelik...!! bu annenin eğitimi orta okul belki lise terk..... fakat sadece 'ben bilirim' diyen enerjik hırslı bir kadın bir o kadarda tarikat destekli hocalardan fikir alan , yıldız fallarına inanan Umre 'ye gitmiş açık giyinen ve pazarlama işi ve dükkan açarak para kazanan ve mahallelinin tam desteğini alan ....istekleri çelişkiler içinde bir anne ....Baba ilk evliliğini cinsel problem nedeniyle bitirmiş üniversite eğitimli , dürüst ama asla esnek değil konuşmayan hatta konuşturulmıyan bir baba .Evin erkekleri kadın olarak sadece anneyi tanıyor ..Ama büyük oğlanın problemi annenin sadece kendisine ait olmasını istemesi.. ..Annede bundan bilinçsizcesine hoşnut tabii ..Büyük oğul anneyi paylaşamadı ,baba ve kardeşe düşman oldu .....Kardeş bluğ çağına girdikten sonra zaten odasından çıkmaz ve birçok vesilelerle akrabalarda kalırdı .. .. Anneye sorarsan 'ayy ben söylüyorum ama konuşmuyorlar işte' derdi fedakar , yorgun suratlı ve bilmiş anne pozuyla . Tekti ve üç erkek sadece ona bağımlıydı..Sadece onların yanında güçlüydü...Kardeş güzel yüzlü sevecen devamlı gülümseyen .. saf bir çocuk .Onun pek bir şey anladığı yoktu .Anne onun üzerinde emellerini gerçekleştiremiyeceği için.

Tüm enerjisini büyük evlat üzerinden harcıyor .. En son doğan üçüncü oğul babaannede büyüyor.....Üçgen büyük evlat, baba ve anne arasında.. Ve konuşma yok iletişim yok ne çocuklarla ne eşler arasında ....Ve anne sadece konuşmalarında 'hayvanlara acıyarak vah vah!! '' insanlara acıyarak vah vah!! ' .. konuşamıyorsun ... hiç bir şekilde.....Sokak hayvanlarını beslemek, hastası olan evlere yemek götürmek gibi ...Etrafa iyilik yaptığını sanması veya öyle gözükmek istemesi veya gerçeklere aklının yetmemesi.... bence mahallelinin desteği ... tabii şimdi hiç birisi yok.....aile kendi içinde dramını sürdürüyor....

.. Yolda dimdik kadın önde yürür baba sadece sert ve asık suratlıdır.. zaten ailede gülmek yok ve arabayı anne kullanır erkekler yerleşir arabaya ayy iki erkek çocuğunun eğitilmiş bir sirk maymunu görünümündeki halleri dramın bir bölümüdür.... ... ve hiç bir kimse gerçeği söylemiyor ona 'aferin çok beceriklisin 'den başka ... Aman Tanrım .....Ve büyük masraflarla özel üniversiteye yerleştiriliyor büyük oğul , uzağa giderse yapamaz diyen annenin endişesiyle ... Küçük oğul liseden okulu terk...Evden en kolay şekilde kaçış .... mahallelinin bağırtısıyla askere gidiş.. tek alkışlandığı yerde bu oldu sanırım .... zaten evde varlığı ve yokluğu hissedilmedi çocuğun..

Evin anahtarı bile olmadı.. Büyük oğula 'ağabey 'diye seslenmesi kardeş olmayı ve paylaşmayı istemesi hep cevapsız kaldı ..... Evde annesi yoksa ağabey kapıyı bile açmadı... Koşarak gelen anne büyük bir özveri yaptığını düşünerek onu eve aldı. Mahalleli 'çocukları için koşturuyor' anne dedi ... Birşey söylemeye kalkınca .. 'ahh erkek çocuklar çok zor ' dendi ...Yaaa büyük oğula anne üniversite boyunca sadece hizmet etti, geceleri yemek pişirdi çocuğunun dışardan hiç arkadaşı olmadı Büyük oğul onundu ve ancak o herşeyi başaracaktı......Okuluna arabayla kendi kullanarak götürdü .. Yeterki mahalleli 'çocuklarıyla ilgili ve ne çok becerikli ,evini tek başına yürütüyor 'desinler diye... inanılmaz ..... bir dürtü . Psikiyatrik bir aile dramı... Büyük oğul evde sadece uyudu.. evden hiç çıkmadı... anneyle konuştu... anneyle maç seyretti birlikte paylaştılar sadece babasız ve arkadaşsız ... zaman zaman şarkı söyledi gitar çalmak istedi ama çıkamadı kuyusundan silkenemedi... bu anneye karşı .....okulu ve annesinin hırsla seçtiği branşı sevmedi, zaman zaman baş kaldırdı babasına saldırdı ... amaa idare eden anne tarafından kurtarıldı!!! annenin yarattığı yaratıklardı onlar...... Geceleri başkaları tarafından okunan kuran sesleri.. veya annenin spor hareketleri sesleri.....çelişkiler yumağı, bilinçsiz ,kimliğini bulamamış çok hırslı ve farkında değil ayy .. ne can acıtıcı bir durum..... anne bilmeden yok edicekti oğullarını...... ve netice ... pskiyatrik vaka oldu .. çocuk ... okul bitmedi.... Ve anne hala 'ben çok çalışkandım farklıydım '.. 'çocuklarım bana benzemedi ben ne yaptım?' .. diyor ve babayı pasiflikle suçluyor .. Aman Allahım .. bir aile hele ANNE kendisini sorgulamadığı müddetçe acıları engelliyemez. Aile terapisine gidiyorlar şimdi.. herhalde.... Temennim akılları başlarına gelip dahada geç olmadan çocuklarına ulaşabilsinler.....ama nasıl?....... Çocuklar bizi,tokat gibi gerçeklerle böyle yüzleştirirler işte ....... .....Ve bu karı kocanın hiç kendi yaşamlarıda olamadı......Allah akıl fikir versin...... İşte örnek olunacak hayal ürünü bir hikaye ....Ve bu hikayenin gerçek kişilerle alakası yok..

Kendimizi farkedelim ... ne olur... Gençlik ve çocuklarım için yazdığım 28. Mart .2008 tarihli 'Bir Trajedinin Ardından' 'Yıllar İçimden Dökülüverdi ' adlı yazımı aynı tarihli SKY Türk televizyonundaki konuşmalarımı tekrarlıyorum....