06 Ağustos 2008

Verena Ve Mattias...




Yunanistan 'da Atina'ya yakın şirin bir kasabada Kiato'da yaşıyorlar . Büyük kızım Petek'in Hamburg'taki arkadaşı Theo'nun annesi ve babası. Yetmiş ve seksen yaşında bu iki güzel insan ..Evvelki yıl beni misafir etmişlerdi . Küçük kızım İpek tarafından ... yabancı dünürlerimle geçirdiğim zaman sırasında onları anımsadım ..Zaten hiç unutmamıştımki...


Dünya tatlısıydılar.. ve benim bu yabancılarla !!! frekansım pek uyuşuyor ....


Verena ,Alman.. Mattias onu sevmiş ve ısrarla kendini sevdirmiş. Ve ikinci dünya savaşının acıları içindeki Almanya'dan alıp taaa Yunanistan'a getirmiş . Verena katolik ve sanırım ortodoks kilisesinde evlenmiş. Ama dinle pek alakası yoktu. Mattias'ın kökleride İzmir'den . Onlarla geçirdiğim on günü unutamam .Beni mutlu etme çabalarını . Birbirlerine sevgilerini ve benim kızlarıma ve bana saygılarını ....Mattias heyecanlı bir rum, İzmir'i hatırlayan ve zaman zaman türk isimleri ve yemekleri söyliyen kendi emeğiyle iş kurup başarılı olmuş bir insan .Zaman zaman rus&yunan savaşını anımsar hüzünlenirdi .. Savaş çocuklarıydı onlar....


' Verenaaaa' diye taa evlerinin dış kapısından bağırışını unutamam Mattias'ın .Bu bağırışta tüm sevgisi vardı karısına....Yoldada türk erkekleri gibi elleri arkaya bağlı önde yürüyor tabii türk &rum karması bir yunan'lı. İşte aşk nelere kadir . Ne güzel bir evdi evlerii. Mustakil ,kasabanın uzağında kocaman bahçeli bir ev ...Portakal ,limon ağaçları ve kediler...Doğal bir ortamda teknikten uzak kendi isteklerini yaparak ama birbirlerine saygı duyarak yaşıyorlar ..... Gece onda yatıp sabah altıda kalkıyorlar . Ama bu yıllarca sürmüş bir gelenek .. Verena ,felsefe hocası ama çalışmamış . Alman sistemi disiplini ile insan sevgisinin harmanlandığı bir ev :..Hala mektuplaşırız . Ama Verana'nın mektup köşesi salonlarında o kadar özenli ve düzenliydiki. İnternet ile hiç ilgileri yok. Mektup yazmak bir özel an onun için ..yazısından kalemine ve mektup kağıdına kadar . ..ne güzel .!. emek sarfediyor yazmak için ...Bir köşede piyanosu . Beraber ben çaldım o' lied 'söyledi ..Çok güzel şeyler paylaştık .... . .. Televizyondaki opera saatini hiç kaçırmıyor. Beraber izlerken kolay ingilizce ile üşenmeden bana anlatması ve müziği paylaşmamız bizi birbirimize daha çok yaklaştırdı .Batılı insanlarla en önemli'konuşma dilim 'müzik oldu..daima.....


.Onların Theo'ları Verena 'nın kırk yaşında doğurduğu oğulcukları ama Hamburg'ta ..Ya Mattias tam Akdeniz insanı sıcaklığında doğallığında sevecen bir rum . Onun kedileri ,BMW arabası ve tabiiki oğulcuğu...Haftanın üç günü Mattias'ın arkadaşları öğlen iki gibi evlerine geliyor .Sevimli türk kökenli...rumlar.. Pasta ve çay saati . Yunanistan ,dünya politikaları ekonomi ve sevimli mahalli dedikodular konuşuluyor hatta tartışılıyor.. Verena ile birlikte... Ben hepsini yaşadım ve huzur duydum ...Sırayla Almanya'ya oğullarına gidiyor ve bir ay kalıyorlar ..Ve hayatları bu program içinde ve mutlular ...Bu yaşlı ama dinamik insanlar.. benim için Olimpıa'ya ,Corınth Canal'a ve Atina'ya gittiler . Çok özel bir otelde kalıp sahilinide yaşattılar Kiato'nun. Kızlarımı tanıdıkları için ayrıca çok memnundular .. Yetiştirmemi hep saygıyla andılar.Benim için birlikte evde hazırladıkları şarapları ve martinileri ve daha birçok güzelliğin dahil olduğu içtenlikleri aklıma geldiği zaman beni gülümsetti .. Ne hoş bir duygu.... ....Sevgilerini ve onları hiç unutmadım ........onlarda beni unutmadı ....