İstanbul Barosu Başkanlığınca düzenlenen, “Ceza Muhakemesinde Müdafiilik” konulu panel 10 Mart 2011 Çarşamba günü 11.00-13.00 saatleri arasında Orhan Adli Apaydın Salonu’nda gerçekleşti. İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal’ın açılışını yaptığı paneli İstanbul Barosu Dış İlişkiler Merkezi Başkanı Av. A. Metin Uracin yönetti.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Aydeniz Tuskan, Av. Füsun Dikmenli, Av. Turgay Demirci, Av. İsmail Altay ve Av. Hasan Kılıç’ın da katılımları ile gerçekleşen panelde, panel hazırlıklarında yer alan Dış İlişkiler Merkezi Genel Sekreter Av. Burcu Aslan, Merkez Yürütme Kurulu Üyeleri Av. Elif Dağ, Av. Nahide Tahan, Av. Meltem Yakın ve Merkez Danışmanı Av. Işıl Baytok, Av. Yasemin Eğinlioğlu ve Merkez Koordinatörü Ece Basmacı Karalar ile Ceylan Beşiroğlu ve Begüm Gencer de hazır bulundu.
Panele konuşmacı olarak katılan Amerika Birleşik Devletleri Georgia eyaletinin başkenti olan Atlanta’nın Baro Başkanı Michael Terry “Birleşik Devletlerde Zorunlu Ceza Müdafiiliği Tarihi ve Sistemleri” (The History of Indigent Defense and Defense Systems in the United States) başlıklı bir tebliğ sunarak Amerika’da Powell v. Alabama davası ile başlayan Ceza Müdafiiliği uygulamasında başvurulan üç sistem ile ilgili detaylı bilgiler aktardı.
İstanbul Barosu avukat ve stajyer avukatlarının geniş katılımıyla gerçekleşen panelde konuşan Michael Terry, Amerika’da savunma giderlerini karşılayamayacak kadar fakir olan vatandaşlar için zorunlu müdafi tayinini mümkün kılan ABD Yüksek Mahkeme kararlarına değindi. 1932 yılında Powell v. Alabama davası ile ölüm cezasının söz konusu olduğu davalarda, 1938 yılında ABD federal mahkemesinde görülen Johnson v. Zelbst davası ile bir seneden fazla hapis cezasının söz konusu olduğu davalarda federal düzeyde, 1963 yılında Gideon v.Wainwright davası ile bir seneden fazla hapis cezasının söz konusu olduğu davalarda da eyaletler düzeyinde zorunlu müdafiliğin kabul edildiğini belirtti. Terry, savunma masrafları devlet tarafından karşılanmak kaydı ile geliştirilen zorunlu müdafilik sisteminin 1972 yılında hapis cezasının süresine bakılmaksızın tüm sanıklar için uygulanmaya başlandığını sözlerine ekledi. Ceza muhakemesinde zorunlu müdafi tayininin Amerika’nın Georgia eyaletinde üç farklı sistem ile yapıldığını vurgulayan Atlanta Baro Başkanı Terry, devlet eli ile atanan ve maaşları devlet tarafından ödenen müdafilik ( The Public Defender System), sözleşmeli müdafilik (The Contract Defender System) ve atamanın mahkeme tarafından yapıldığı müdafilik sistemlerini (The Panel of Defender System) avantaj ve dezavantajlarına değindi.
Terry’nin konuşmasının ardından kısa bir konuşma yapan İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç Dr. Ümit Kocasakal, silahların eşitliği ilkesine ve CMK Madde 153 uyarınca savunma avukatının soruşturma sırasında dosyayı incelemesinde karşılaştığı sıkıntılara vurgu yaptıktan sonra, savcının sadece sanık aleyhine değil lehi de delil toplamasını öngören CMK Madde 160’ın önemine, iddianamenin soruşturmanın gizliliği kapsamında savunma avukatına kapalı tutulurken basına sızdırıldığına ve bunun kimler eliyle gerçekleştiğinin merak konusu olduğuna, savunma avukatının bile dosya ile ilgili bilgileri basından edindiğine değindi.
Av. A. Metin Uracin’in genel değerlendirmelerinden sonra soru-cevap şeklinde devam eden panelde Türkiye’de CMK sistemi, CMK avukatlarının yaşadığı problemler, Amerika’daki jüri sistemi, jüri atamaları ve jüri sisteminin zorunlu müdafilik sistemi üzerine etkileri tartışıldı.
Toplantıda katılımcılara İstanbul Barosu Yayınları’ndan çıkan Türk ve Amerikan Hukuk Sistemlerinde Ceza Hukuku ve Ceza Yargılaması Hukuku başlıklı kitap ve Powell v. Alabama davası ile ilgili notlar dağıtıldı.